9 Haziran 2024 Pazar

Batı Resim Sanatında Korku, Şeytanlar ve Cadılar

Celil Sadık'ın son kitabı, Batı Resim Sanatında Korku, Şeytanlar ve Cadılar. Diğer kitaplarını çok severek okuyup bir solukta bitirdiğimden, bu kitabını da çıkar çıkmaz kendisinden alıp imzalatarak hemen okudum. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kitabın konusu biraz daha karanlık olduğundan okuması diğerlerine göre biraz daha vakit aldı ama yine de keyifliydi. Sadık, kitabını iki bölüme ayırmış; Şeytan ve Batı Sanatında Cadı Resimleri. Kitabın ilk sayfalarında, kitabı okurken size eşlik etmesi için bir de müzik listesi eklemiş. Kare kod ne yazık ki çalışmıyor ama kendisine instagram adresinden ulaşırsanız linki hemen iletiyor. Kitabın kapağını süsleyen eser Rubens'in "İki Satir" eseri. Bu eserde bize şeytani bakışlarla bakan figür, kafasındaki boynuzlarla şeytanı andırıyor. Kitapta, ilk Hristiyanların, Şeytan ve onun yardımcılarını tasvir etmek için mitolojiden faydalandığını ve insanlara "panik" yaşatan Pan'dan esinlenerek, Şeytan'ın görünümünü yarattıklarından bahsediyor. 

Cehennem tasviri için ise, Kudüs'te idam edilenlerin ve şehrin çöplerinin yakıldığı Gehenna kullanılmış. Tabii ki bir çok ressam cennetten kovulma sahnesini resmetmiş. Kitapta, bunlardan bir kaçına örnek verilmiş ve eserler açıklanmış. Kitap içinde, Hieronymus Bosch'un da pek çok eserine yer verilmiş. Yakın zamanda Cer Modern'de "Yedi Günah" başlığı altında, interaktif bir sergi vardı. Hatta Celil Sadık da konu hakkında bir sunum yapmıştı (ne yazık ki biz katılamadık). Bosch'un eserlerini incelediğinizde, çağının çok ötesinde olduğunu göreceksiniz, hatta çağının ötesine ilham olmuş da denilebilir. Kitapta, Bosch'un Dünyevi Zevkler Bahçesi, Son Yargı ve Aziz Antonius'un Baştan Çıkarılması eserlerine yer verilmiş. 

Ayrıca, farklı ressamların İsa'nın Sınanması ve Son Yargı konulu eserlerine de yer alıyor. Hatta çok sevdiğim ressamlardan Jan van Eyck'ten de bir örnek var. Düşmüş Melekler teması ile ilgili eserlerin arasında gözüm Cabanel'in tablosunu aradı ama Batı Resminde Aşk ve Bazı Küçük Felaketler kitabında bu eseri incelediği için bu kitaba koymamış. Bence konu üzerine yapılmış en güzel eser Cabanel'inki. 

Bir çok ressamdan örnek verilen bir başka konu ise, Aziz Antonius'un Baştan Çıkartılması. Manastırcılık zihniyetinin öncüsü olarak kabul edilen bu Aziz, 20 yıl boyunca Nil Nehri kıyısında yalnız başına yaşar. Şeytan'ın onu sınamasıyla başa çıkar ve nefsine hakim olur. 

Şeytan'la ilgili bölümün sonunda Franz von Stuck'ün Vahşi Takip, Günah ve Lucifer eserlerine yer verilmiş. İnsanı içine çeken, figürlerin gözünüzün içinden ruhunuzun derinliklerine baktığı, oldukça karanlık eserler. Hitler'in görünüşü için, von Stuck'ün Vahşi Takip eserindeki Wotan'dan ilham aldığı iddiası da oldukça ilginç.

Gelelim Batı Sanatında Cadı Resimlerine. Bu kısım da oldukça iç karartıcı. Orta Çağ'da kadınların ve hatta bazı erkek ve çocukların neler yaşadığını gözler önüne seriyor. Engizisyon mahkemelerinin acımasızlıklarının, cadı addettikleri kişilerin mallarına el koyarak nasıl da daha büyük bir canavara dönüştüğünün kanıtları var bu eserlerde. 

Francisco Goya'nın eserlerine kitapta ayrı bir kısım ayrılmış. Açıkçası Goya, hiç de bana hitap eden bir ressam değil. Goya'nın Hayaletleri filmini izledikten sonra itici bulduğum ressamlar arasında yerini almıştı. Ama Celil Sadık'ın müthiş anlatımı ve açıklamalarıyla Goya'nın eserleri bana daha anlaşır gelmeye başladı. Kitapta, Cadıların Şabatı, Havadaki Cadılar, Büyü, Büyülenmiş Adam ve Cadıların Şabatı/Büyük Keçi eserlerine yer verilmiş. Goya, kendisinden sonra gelen ekspresyonist ve sembolist ressamları da etkilemiş büyük bir ressam. Kitapta anlatılan Goya eserleri içinden benim favorim Cadıların Şabatı oldu. 

Ve tabii ki Sadık'ın en sevdiği ressamlardan Caravaggio. Ama bu sefer kitapta anlatılan, onun düşmanı Giovanni Baglione'nin Caravaggio'yu Şeytan olarak tasvir eden eserleri. Son eser ise aslında tema olarak oldukça karanlık ama baktığınızda oldukça muzip bir hissiyat yaratan Ludwik Stasiak'ın Şeytan Alegorisi/Dünyanın Efendisi eseri. 

Kapanış olarak diyebileceğim tek şey; iyi okumalar...


1 Haziran 2024 Cumartesi

Windsor'un Şen Kadınları

 

Windsor'un Şen Kadınları, William Shakespeare'in çok keyifle okunan komedyalarından biri. Shakespeare'in komedyaları genellikle uyum ve yeniden bir araya gelmeyle sonuçlanırken, tragedyaları dramatik gidişatlarıyla çok daha yıkıcı. Başlığından da anlaşılacağı üzere, bu eğlenceli komedyanın baş kahramanları iki kadın. Şehre gelen bir dolandırıcı, Windsor'da zengin iki adamın karılarını ayrı ayrı baştan çıkarıp kocalarının paralarına konmayı planlarken, bir anda kendisini bu oyunda yem olarak bulur. Avcıyken av durumuna düşen Sir John Falstaff'ın komik hikayesini okurken siz de benim kadar keyif alırsınız umarım...

Sultan Hamid Düşerken

  Nahid Sırrı Örik, Türk edebiyatının çok kıymetli ama pek bilinmeyen yazarlarından. Kıskanmak kitabıyla tanımıştım onu, çok da sevmiştim. ...