2 Ekim 2022 Pazar

Terapi Odası Konuları

 

Psikolog Tülay Kök'ün yazdığı kitabın ilk sayfaları beni kendine çekti ama kitabın ortalarından sonra yazarla fikirlerimiz ayrı düştü.  Kitabın ilk bölümü kişisel konulara ayrılmış ve çok mantıklı fikirler var. Örnegin, "Gerçekten Yardıma İhtiyacı Olan Birini Nasıl Dinlemek Gerekir?" bölümünde şöyle diyor: "Unutmamak gerekir; insanlar akıl almak için değil, onay ve destek almak istedikleri için dertlerini anlatırlar."

İkinci bölüm evlilik, aşk ve ilişkilere ayrılmış. Yazar "Aşk" bölümünde çok iyi bir noktaya değinmiş: "İnsanlar bize kendimize davrandığımız kadar iyi davranırlar." Yani siz kendinizi ezdirirseniz, ezen çok olur. "Bizim kendimize veremediğimiz şeyi ilişkimiz bize veremez."

Üçüncü bölüm çocuklar hakında. "Anne Babaların Kendilerine Sormaları Gereken Sorular Nelerdir?" bölümünde çok doğru olduğunu kendi hayatımda da fark ettiğim bir gözlemde bulunmuş: "...pek çok günlük olay karşısında nasıl davranılacağı ile ilgili davranış altyapıları çocuklukta oluşur. Bu süreç tıpkı usta çırak ilişkisinde olduğu gibi bilinçsizdir ve kendiliğinden işler... Sadece üniversite bitirip iyi maaşlı bir iş bulmak yaşamın inceliklerine vakıf olmak için yeterli değildir." Yazar, anne babalara günlük hayat içinde çocuğun sizi gözlemlemesi için fırsatlar yaratmanızı öneriyor. Götürebileceğiniz her yere onu da yanınızda taşıyın diyor.

Son bölüm ise kadın olmaya ayrılmış. "Gerçek Anlamdaki Kadınlık Gücümüzü Nasıl Kaybettik?" bölümünde toplumumuzun kadın olmakla ilgili acı gerçeklerinden birine parmak basmış: "Kadın olmak işine eşinin bıraktığını göğsünü gere gere söyleyebilmek demek. Geceyi onunla geçirdiğin için kimseden utanmamak demek. Kadın olmak adetin geciktiğinde hamile olabileceğini gönül rahatlığıyla düşünebilmek demek." 

Çalışan kadın olmanın zorluğundan bahsediyor, evde bir yardımcı olsa da kadının evin düzenini takip etmesi gerektiğini savunuyor. İlk başta bu fikir bana saçma gelse de bilinçsiz olarak önerdiği herşeyi zaten yaptığımı fark ettim. Örneğin, yemeği yardımcı yapsın ama ne yapacağını siz söyleyin diyor (ben hatta yemek tarifi dahi veriyorum). Çamaşırları o assın ama siz ayırın,  o ütülesin ama siz dolaba kaldırın diye öneriyor. 

Bazı konularda yazarla aynı fikirde değildim ama buraya daha çok hemfikir olduklarımı yazmak istedim. Bu yazı ilginizi çektiyse, bu kitabı okumayı deneyebilirsiniz. İyi okumalar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sultan Hamid Düşerken

  Nahid Sırrı Örik, Türk edebiyatının çok kıymetli ama pek bilinmeyen yazarlarından. Kıskanmak kitabıyla tanımıştım onu, çok da sevmiştim. ...