Oyun Oynama Sanatı

 

Bu kitabı okumak benim için biraz zor oldu çünkü kitabı her elime aldığımda oğlum yanıma gelip ilgi istedi. Ben de her seferinde şöyle düşündüm, bu kitabı okuyacağıma çocukla gerçekten oynasam ya 😀.  O yüzden kitabı bitirmek biraz uzun sürdü. Faydalı güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum özellikle çocuğumla ne oyun oynasam diye düşünüyorsanız. İçinde terapi niteliğinde oyun önerileri var. Hepsi de ihtiyaç duyulan başlıklar altında toplanmış. Ama aslında hepsi neredeyse birbirinin aynı. Ana başlıklar şu şekilde: Yönlendirilmemiş çocuk merkezli oyunlar, Belli konu ya da tema içeren sembolik oyunlar, Çocuğun davranışı doğrultusunda geliştirilen oyunlar, Saçma oyunlar, Ayrılık oyunları, Gücün çocukta olduğu oyunlar, Çocuğun yaşça geriye gittiği oyunlar, Fiziksel temas gerektiren oyunlar, İşbirliğine dayanan oyunlar.  Genel olarak oyunu çocuğun yönlendirmesini öneriyor. Oyunlarda çocuğa güç verip saldırganlığını ya da sinirini bu şekilde atmasını bekliyor. Saçma oyunlarla çocuğun duygularını dışa daha rahat vurulacağını söylüyor. Kardeş kıskançlığı ve benzeri durumlar için çocuğun yaşça geri gittiği oyunları öneriyor. Çocuğun yeterince sevildiğini hissedebilmesi için fiziksel temas gerektiren oyunları söylüyor. 

Kitapta yer alan oyun önerilerinden birine örnek vermek için, işbirliğine dayanan bir oyun önerisini not aldım. Yatmadan önce oynanabileceği gibi herhangi bir zamanda da oynanabilir bence. Bu, beş ana başlık altında gruplanmış kelimeler yazılı kartlarla ortak bir hikaye yaratma oyunu. Ortaklaşa yaratılan hikayeler hem işbirliğini öğrenmeyi hem de bağ kurmayı sağlıyor. 

Sonuç olarak, mucizeler yaratmasa da okunabilecek güzel bir kitap.

Gece Yarısı Kütüphanesi

 

Gece Yarısı Kütüphanesi, son zamanlarda okuduğum en güzel romanlardan biri. Hayatında birçok pişmanlığı olan Nora, ölmeye karar verdiğinde kendisini Gece Yarısı kütüphanesinde buluyor. Önünde birsürü kitap var ve hepsi yaşamış olabileceği sonsuz hayatlarla dolu. Eline bir kitap alıp okumaya başladığında o hayatın içinde buluyor kendini. Acaba hayatında bazı seçimleri daha farklı yapsaydı ne olurdu? Bu bence hepimizin kendimize sorduğu bir soru. Gençken Nora gibi biz de sayısız geleceğe sahip oluruz ama zaman geçip bazı seçimler yaptıkça belirli bir yolda ilerlerken buluruz kendimizi. Kitabın yazarı olaya hem felsefi hem de quantum fiziği bakış açısıyla yaklaşmış. İlmek ilmek ördüğü hikayenin ardında yazarın entelektüel bilgi birikimi fark ediliyor. 

Acaba Nora, onca hayat arasından seveceği bir hayat bulabilecek mi? Ölmekten vazgeçip hayata tutunabilecek mi? Merak ettiyseniz okumanızı tavsiye ederim.