31 Mart 2020 Salı

Damızlık Kızın Öyküsü

Damızlık Kızın Öyküsü'nü ilk olarak bir dizi olarak duydum: The Handmaid's Tale. Başrolde Elisabeth Moss oynuyor. Sadece ilk sezonu izledim ve izlemesi zor birçok sahne vardı. Zor derken insanın zoruna gidiyor. Başrol karakteriyle empati yapamıyorsun çünkü onun yerinde olmayı asla istemezsin. Kimsenin onun yerinde olmasını istemezsin, hiçbir kadının!
Dizi ilgimi çekince kitabını merak ettim ve okumaya karar verdim. Kitabın yazarı Margaret Atwood: Kanadalı şair, yazar, eleştirmen, denemeci, feminist ve çevre aktivisti. Bu kitap Atwood'un değimiyle bir "üstopya", bir tür bilimkurgu. Erkek egemen, muhafazakar bir rejim altında yaşayan ve sadece üreme işine yarayan bir kadının öyküsü. Kitabın içindeki geri dönüşlerle bildiğimiz hayatın nasıl böyle bir rejime yavaş yavaş dönüştüğünü anlatıyor. Böyle kitapları okuyup gündelik olayları düşününce bazen insanın içini korku kaplıyor. Hayatı çok etkilemeyecek gibi görünen küçük değişiklikler insanların itirazlarıyla karşılaşmayınca hayatı geri dönülemez şekilde değiştiren büyük kötülüklere dönüşebiliyor. Benim bakış açımla kitapta olan da tam olarak bu.
İnsanlar yeryüzünde kendi cehennemlerini kendileri yaratıyorlar aynı kitabın karakterinin Tanrı'ya yakardığı gibi: "Cennet için sana ihtiyacımız var. Cehennemi kendi başımıza yapabiliyoruz."
Anlatılan rejimde bu kadınlar adlarını ait oldukları adamdan alıyorlar. Kitabın baş kahramanın adı da Fredinki. Gerçek adı kitap içinde verilmiyor. İsimsiz bir kahraman yani.
"Gözyaşı döküyorum. Gözyaşı dökmek bu, ağlamak değil. Bu sandalyede oturup bir sünger gibi su sızdırıyorum."
Kitabın sonunda ilginç bir bölüm var. Yıllar geçmiş ve biz kahramanımızın yarım kalan hikayesinin sonunu arıyoruz. Gilead rejimi çoktan sona ermiş. Kendimizi bu eski rejimle ilgili bir konferansta buluyoruz. Ama ne yazıkki Gliead rejiminden sonraki kuşaklar yaşanılanlardan gerekli dersleri çıkaramamışlar. Bunu konferanstaki konuşmacının cinsiyetçi şakalarından ve izleyiciden aldığı olumlu tepkilerden anlıyoruz.
Acaba Fredinki'nin sonu ne oldu? Bu düzenden kurtulabildi mi? Kızına kavuşabildi mi? Kocası hala hayatta mı? Sanırım bunun için kitabı okumanız gerekiyor :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sultan Hamid Düşerken

  Nahid Sırrı Örik, Türk edebiyatının çok kıymetli ama pek bilinmeyen yazarlarından. Kıskanmak kitabıyla tanımıştım onu, çok da sevmiştim. ...