Yüzüncü Ad, Amin Maalouf'un severek okuduğum kitaplarından biri. Bu aslında 1665 yılında geçen bir yolculuk hikayesi. Kitabın kahramanın, Allah'ın yüzüncü adının açıklandığı bir kitabın peşinde, ilk olarak İstanbul ve İzmir'e, daha sonra Sakız, Cenova ve Amsterdam'a ve son olarak da Londra'ya yaptığı yolculuk anlatılıyor. Yazarın akıcı dili ile hızla akıyor sayfalar, kitabın sonuna ulaşmak için değil de, gerçek hayattaki yolculular gibi yolun kendisinden keyif alınarak okunduğunda daha anlamlı bir tat bırakıyor. Kitabın kahramanı kitabı ararken eski aşkını buluyor ve başka bir maceraya da sürükleniyor. Yolun sonununda ünlü Londra yangına bile tanık oluyor. Peki kitaba ulaşabiliyor mu? Onu okuyup yüzüncü adı öğrenebiliyor mu? Bunlar da kitabı okumak isteyenlerin aklındaki sorular olarak kalsın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Beşpeşe
5 yazar peşpeşe bir roman yazarsa nasıl olur? Cevabını merak ediyorsanız Beşpeşe'yi okuyabilirsiniz. Ama bence güzel olmamış, zaten 20...
-
'Jane Austen, kırk iki yıllık gözden uzak ve sade yaşantısına karşın, yazdıklarıyla ingiliz edebiyat tarihinin bir kült romancısı olma...
-
Celil Sadık'ın Uygarlığın Ayak İzleri serisinin ilk kitabı olan Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları kitabını okuduktan son...
-
Celil Sadık'ın son kitabı, Batı Resim Sanatında Korku, Şeytanlar ve Cadılar. Diğer kitaplarını çok severek okuyup bir solukta bitirdiğim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder