Burma Günleri

George Orwell'in dilini ve hayata bakış açısını seviyorum. Bu sebeple, bütün kitaplarını okumaya değer buluyorum. Çok bilinmeyen Aspidistra ve Boğulmamak İçin kitaplarını okuduktan sonra şansımı Burma Günleri'nden denedim. Orwell bu kitabı, gençliğinde sömürge polisliği yaptığı, bugünkü adı Myanmar olan Burma'daki gözlemlerine dayanarak kurgulamış. Yazarın akıcı diline ek olarak müthiş bir gözlem yeteneği var. 

Kitabın ana kahramanı, John Flory, Burma'daki sömürge düzenine karşı ama bir İngiliz olarak kendisi de bu düzenin bir parçası ve düşüncelerini toplum içinde savunamayacak kadar tembel ve pısırık bir adam. Taa ki yaşadıkları küçük topluluğa Elizabeth adında evlenme çağında genç bir kadın gelene kadar. 

Orwell bu kitaptaki karakterleri çok anlamlı ve detaylı bir şekilde okuyucuya aktarıyor. Hepsini gözünüzün önünde kanlı canlı insanlarmış gibi canlandırabiliyorsunuz. 

Daha fazla detaya girip spoiler vermek istemem. Okumanızı tavsiye edeceğim bir roman. Keyifli okumalar...

 

Etik Sürtük

 

Bu kitabı oksijen gazetesinin O2 ekinde Aslı Perker'in köşesinde tavsiye ettiğini görünce merak ettim. Pandemi yüzünden herşeyi internetten almaya o kadar alıştık ki kitap da bunlardan biri. O sebeple, kitap ilgimi çekince hemen telefonu elime alıp kitabı nereden alabileceğimi araştırmaya başladım ama hiçbir yerde bulamadım. Zaten kitabı okuduktan sonra Türkçe'ye çevrilmiş olmasına bile şaşırdım çünkü günlük yaşamımızda siyasi sebeplerle baskısını üzerimizde hissettiğimiz düşünme tarzının çok ilerisinde bir kitap. Bu kitabın varlığından habersiz kitapta geçen konuyu bir arkadaşımla tartışma fırsatı bulmuştum. Hemen ona mesaj attım ve tesadüf o ki kitap onda vardı. Sağolsun hemen kargoyla gönderdi ve ben de okuma şansına eriştim. Bence yaşadığımız çağın çok ötesinde bir kitap. Umut ederim ki insanlar gelecek zamanda bu şekilde yaşayabilecek kadar düşüncelerinde özgür olurlar. Kitapta önerilenleri uygulayabilmek için önce insanın beyninde özgür olması gerekiyor bence. Kitabın başlığı kendi hakkında çok güzel bir bilgi veriyor aslında. Evet sürtük ama "etik" sürtük. Yani karşısındaki kişiyi kandırmıyor, aldatmıyor, etik bir şekilde hareket ediyor. Zaten zamanımızın ötesinde olmasının sebebi de bu. 

"İlişki kurmanın, sevmenin, cinselliğimizi ifade etmenin, seks yapmanın, aileler kurmanın, dünyalı olmanın, insan olmanın çok fazla yolu vardır ve hiçbiri bir diğerinin geçerliliğini en ufak bir şekilde çürütmez."

Bu kitap sadece alternatif bir yaşam yönetimini düşünenlere yönelik değil bence. Hayatınızı nasıl farklı bir şekilde yaşayabileceğinizi gösterirken aynı zamanda tekeşli ilişkiniz için de yapabileceğiniz şeyleri sıralıyor. 

Örneğin hep söylediğim şey, biri size derdinizi anlatmaya çalışırken ilk yapmanız gereken şey onun sorununa çözüm getirmek değil, onu dinlemektir. "... gibi şeyler söylediğimizde, duygusunu ifade eden kişinin çok açık ve basit bir çözümü göremediğini, kendini kötü hissetmesinin tam bir aptallık olduğunu ima etmiş oluruz. Bu türden mesajlar karşımızdakini güçsüzleştirir ve kendini değersiz hissetmesine neden olur."

"... hissettiğiniz duygular kendi seçiminizdir.",  "Duygularınıza sahip çıkın", "başkasını suçlamak daha kolay" bu sayfada altını çizdiğim yerler. Bu şekilde "kendinizi daha iyi anlamayı öğrenebilirsiniz."

Sonuç olarak, insana kendisini sorgulatan, hayata ve kendisine farklı bir gözle bakmasını sağlayan, kesinlikle ve kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap. Keyifli okumalar...