9 Ağustos 2025 Cumartesi

Sufle

 

Aslı Perker'i Oksijen gazetesinin O2 ekinde kitap önerileri verirken tanıdım. Önerdikleri kitaplar benim zevklerime uyuyordu. Sonradan kendisinin de bir yazar olduğunu öğrenince, kitaplarını merak etmeye başladım. Sufle kitabını aslında bir süre önce almıştım ama okuma sırası anca geldi. Ben mi beklentilerimi çok yüksek tutmuştum bilmiyorum ama benim için biraz hayal kırıklığı oldu. Üç farklı karakterin başından geçen hikayeler anlatılıyor. Üçü de farklı ülkelerde. İki kadın bir erkek. Kitabın sonuna kadar hikayelerin birleşmesini bekledim ama birleşmedi. Kitaba ismini veren üç karakterin de aldığı Sufle tarifleri kitabı da o kadar başrolde değildi. Kitabın başında karakterler bence biraz yapay tanıtılmıştı, öyle ki karakterlerin gerçek değil, bir kitabın parçası, yazarın uydurması olduğu hissediliyordu. En çok beğendiğim hikaye Lilia'nınkiydi. Başından sonuna merakla okuduğum tek hikaye. Marc'ın anlatıldığı bölüm çok yapay duruyordu, karakteri içselleştiremedim. Türk karakter Ferda ise çok sıradandı, sürekli günlük hayatımızda gördüğümüz kadınlardan biri, ilgi çekici bir yanı yoktu ve bu üç karakterin tek ortak noktası, sıkıntılı hayatlarını mutfakta tarifler deneyerek, yemekler yaparak unutmaya çalışmalarıydı. Kitap iki ana karakterin eşlerinin hastalanması ile başlıyor. Eşinin ölmesini dileyen kişinin eşi ölmezken, eşine deli gibi aşık, onsuz yaşayamayan kişinin eşi vefat ediyor. Hikaye de buradan başlıyor, hastalıklarla. Belki de bu kadar bunalım ve hastalık içinde olduğu için, belki de yemek yapmayı sevsem de mutfağa girmeye o kadar da meraklı olmadığım için kitap beni çekmedi. Hayatınız mutfakta geçiyorsa ve hastalık onun bir parçasıyla belki siz benim beğenmediğim bu kitabı beğenebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sufle

  Aslı Perker'i Oksijen gazetesinin O2 ekinde kitap önerileri verirken tanıdım. Önerdikleri kitaplar benim zevklerime uyuyordu. Sonradan...